10 Mayıs 2010 Pazartesi

HES KALKINMA MI KALKIŞMA MI KONULU PANEL JEOLOJİ MÜHENDİLERİ ODASINDA YAPILDI

Hes Kalkınma mı Kalkışma mı?konulu panel 05.08.201 tarihinde Trabzon Jeolji Mühendisleri Odasında yapıldı. Panelin açılışında Solaklı Deresinde yapılan Hes'in öncesi ve sonrası yapılan tahribat ve halkın haykırışları sunumla gösterildi. Hes yapılmadan önceki doğa muhteşemdi. Bitkinin, çiçeğin, ağacın, karacanın, arının, karıncanın aklınıza gelen her canlının evi bu doğa. Hes'ler le birlikte bizim kadar yaşama hakkı olan canlıları onlara sormadan darmadağın ediyorlar. Onların evine bir girse onları evsiz bıraksalar ne yaparlardı? Niçin börtü böceğinde yaşam hakkı olduğuna inanmıyorlar. Para her şey mi? Bu doğa yeniden eski haline döner mi? Yıllarca Karadeniz Oto Yolu yanlış deyip mahkemeye giden çevreciler bir çok mahkemeyi kazansalarda yol bitti. Şimdi yolu yapanlar diyorlar ki bu yol hatalıydı. Yarın çok geç olacak. Ben bütün güzellikleri gördüm ya çocuklarım ya torunlarım? Onlara görmeye değer hiç bir şey kalmayacak. Böyle giderse içmeye bir damla su bile bulamayacaklar.

Jeoloji Mühendisleri Oda Başkanı Semih Peker panelde; Hes'ler Türkiye ihtiyacının %6 ila %7 sini karşıladığını söyledi. Doğa sadece bizim ama bizim değil dedi. Medya HES'lerle bu yapılan kıyımı halka anlatmalı dedi.

Semih Peker'den sonra sözü slayt eşliğinde Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesinden Yrd.Doç.Dr Oğuz Kurdoğlu aldı. Slayt eşliğinde şunları söyledi.''Üretilemez ve çoğlatılamaz varlık olan su insan hayatı için en önemli unsurdur ve temelde sanılanın aksine sınırlı bir kaynaktır. Su kamu malıdır. Size ait olanın hakkında bir hakkınız olabilir. Türkiye 2025 te su sıkıntısı çekecek ülkeler arasına girecek. 20.ci yüzyılın 2.ci yarısında itibaren su ticari bir meta durumunda, kıymetli bir meta olduğu için uluslararası şirketler bu kaynağa tahakkum sahip olma ihtiyacı öne çıkacak. Tüm kaynak sularımız yavaş yavaş uluslararası şirketlerin eline geçecek.2025 yılından itibaren 3 milyar insan su kıtlığı ile yüzyüze gelecek. Su kutsaldır. vııı. yüzyılda Türk Devletlerinin resmi kültürlerinde yeri olduğu bilinmektedir. 'Su gibi aziz olmak' sözü ne güzel söylenmiştir.
ÇED raporları imha etme manifestosu gibidir. Çed'in kendi içeriği mevcut faaliyetleri şimdi ve gelecekte canlılar bitki, hayvan ve orada yaşayan insanlara sosyal anlamda yük getirip getirmeyeceğini belirten rapordur.
Can suyu derelerin mvcut halinde aktığı su miktarıdır. %10 gibi bir rakam can çekiŞmedir. Bizim derelerimiz çakıllı %10 luk miktar kaybolup gidecektir.
Artvin'de barajlar dahil 1995 lerde 30 civarı olan HES'ler bir kaç yıl içerisinde 170 lere Doğu Karadenizde bu rakam 600 lere çıkmaktadır.
Bir karınca için geniş çaplı düşünen bir ülkeden ne hale geldik. Atatürk bir ağacı kesmemek için köşkü taşıttırdı. 1 ağaç kesmenin cezası var, binlerce ağaç kesiliyor yöre halkının dışında kimsenin ses çıkardığı yok. Tabiata saygı aklın icabıdır.''

Panele katılanlara '' 1 gramlık gücünüz varsa bu yasaların geçmemesi için uğraşın'' dedi.


Panel ilgi ile izlendi. Panelde İnşaat Mühendisi Sami Koç, Mimar Salih Akyüz, İskender Kurt, Giresun Dereler kardeşliği Platformundan Ali Dursun ve Çevre Kültür Girişimceleri Derneği Üyesi Nermin Karsan söz alarak görüşlerini sundular.

Maçka Belediye Başkanı Ertuğrul Genç'te paneli ilgi ile dinledi. Panele katılım çoktu.

Bir su havzasının görünümü.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder